Mimar Sinan'ın Eli Kesildi mi?

Bir süredir gündemde Mimar Sinan'ın ellerinin kesildiği şeklinde söylentilerin dolaşmasının ardından vatandaşlar olayın gerçekliğini merak etmeye başladı. Mimar Sinan'ın elleri gerçekten kesildi mi? Haberimizde...

Mimar Sinan'ın Eli Kesildi mi?

Evet, “Mimar Sinan”ın elleri kesilmiştir, ancak bu “Mimar Sinan” tanıdığımız ünlü Mimar Sinan değil, O'ndan 100 yıl önce yaşamış olan bir başka Mimar Sinan, Atik Sinan ismiyle de bilinen bir mimardır. Yani, Kanuni, II. Selim ve III. Murat döneminde yaşayan dünyaca ünlü Mimar Sinan'ın elleri kesilmemiştir.

Atik Sinan'ın Ellerinin Kesilmesi

Fatih Sultan Mehmed’in en büyük hayallerinden biri, fethettiği Konstantinopolis’e damgasını vuracak, Ayasofya’dan daha görkemli bir cami inşa ettirmekti. Bu büyük görev, dönemin yetenekli mimarlarından Atik Sinan’a verildi. Ancak caminin inşaatı sırasında yaşananlar, Osmanlı tarihinin dramatik anılarından biri olarak kayıtlara geçti.

Fatih, camii için özel olarak getirttiği uzun sütunların inşaatta kullanıldığını görmek istiyordu. Ancak Atik Sinan, yapının sağlamlığı için sütunları kesmek zorunda kaldı. Bu durum Fatih’in öfkesine neden oldu. Rivayete göre, Fatih Sinan’a, “Benim camimi Ayasofya kadar âli etmeyip, sütunlarımı kasten alçak ettin!” diyerek suçlamalarda bulundu. Sinan ise, “Padişahım, Konstantiniyye’de zelzele çok olur, metanet için sütunları kestim,” diyerek kendini savundu.

Ancak bu açıklama, Fatih’in öfkesini yatıştırmadı. Sultan, mimarın ellerinin kesilmesi emrini verdi. Evliya Çelebi’nin anlatımına göre, bu olayın ardından Atik Sinan, İstanbul Kadısı Hızır Bey’e giderek adalet talep etti.

Fatih’in Yargılanışı

Kadı Hızır Bey, Sinan’ı haklı buldu ve şer’i hukuk gereği “kısas” hakkını tanıdı. Yani, Fatih’in ellerinin de kesilmesi gerekiyordu. Ancak Sinan, bu haktan vazgeçerek günlük 20 akçe maaşla yetinmeyi kabul etti. Evliya Çelebi, mahkeme sırasında Fatih’in kaftanının altına bir topuz gizlediğini ve gerekirse kadıyı öldürmeyi düşündüğünü de aktarır.

Mahkemeden sonra Fatih’in öfkesi dinmedi ve Atik Sinan, tekrar zindana atılarak idam edildi. Bazı kaynaklara göre ise Sinan, zulme dayanamayıp intihar etti.

Fatih Camii’nin Yıkılışı ve Atik Sinan’ın Haklılığı

Atik Sinan’ın yıllar sonra haklı olduğu, 1766 yılında yaşanan büyük İstanbul depreminde ortaya çıktı. İnşaat sırasında Sinan’ın yapı sağlamlığı için aldığı önlemler, caminin dayanıklılığına yetmedi ve yapı yerle bir oldu. Bugün Fatih Camii olarak gördüğümüz yapı, 3. Mustafa döneminde Mimar Mehmet Tahir Ağa tarafından yeniden inşa edilmiştir.

Kanuni Sultan Süleyman ve Mimar Sinan’a Uyarı

Bu olay, Osmanlı’da mimarların kaderini şekillendiren bir hikâye olarak anılmaya devam etti. Rivayete göre, Kanuni Sultan Süleyman, Mimar Sinan’a cami inşaatlarının neden geciktiğini sorduğunda, adaşı Atik Sinan’ın başına gelenleri hatırlatır ve ihmalin sonuçlarını ima ederdi.

Fatih Sultan Mehmed ve Atik Sinan arasındaki bu trajik hikâye, tarih boyunca adalet, sanat ve insan ilişkileri üzerine düşündürücü bir örnek olarak kaldı. Orijinal Fatih Camii’nin kaybolup gitmesi, tarihin ironilerinden biri olarak hafızalara kazındı.