İş ve özel yaşam dengesi çalışanların yeni kırmızı çizgisi
Randstad'ın 2025 Workmonitor yayınladığı yeni raporunda, iş dünyasında esnekliğin, değer paylaşımının ve çalışan odaklı stratejilerin öneminin giderek arttığını bir kez daha gözler önüne seriyor. 2025'te başarılı olabilmek için şirketlerin bu yeni çalışma standartlarına uyum sağlaması gerekecek.
Randstad'ın 2025 Workmonitor raporu, iş ve özel yaşam dengesinin çalışanlar için artık en öncelikli motivasyon kaynağı haline geldiğini ortaya koyuyor. Geçtiğimiz 22 yılın aksine, bu yıl iş-yaşam dengesinin maaşın önüne geçtiği görülüyor. Türkiye özelinde de bu dengeye verilen önem daha yüksek; Türkiye'deki katılımcıların yüzde 90'ı, global ortalama olan yüzde 83'ün çok üzerinde, iş-yaşam dengesinin maaş kadar önemli olduğuna inanıyor.
Yeteneklerin beklentilerinin karşılanmadığı takdirde işten ayrılmaya karar vermesi, raporda dikkat çeken bir başka bulgu. Globalde çalışanların yüzde 44'ü toksik iş ortamları nedeniyle işten ayrıldığını belirtti. Türkiye'de ise bu oran yüzde 41. Aynı zamanda, esnek çalışma talebine uyulmayan iş yerlerinde de ayrılma oranı oldukça yüksek. Türkiye'deki çalışanların yüzde 42'si, esnek çalışma imkanları sağlanmazsa işten ayrılmayı düşünüyor.
İşyerinde Topluluk Duygusu ve Aidiyet Artıyor
Çalışanlar, yalnızca ücret değil, aidiyet duygusu ve topluluk hissiyatı gibi unsurlara da büyük önem veriyor. Randstad raporuna göre, çalışanların yüzde 83'ü işyerlerinden kendilerine topluluk hissi sunmalarını bekliyor. Türkiye'de bu oran daha da yüksek, yüzde 88. Çalışanlar, aidiyet hissettikleri ortamlarda daha verimli çalışıyor ve bu durum, üretkenlik üzerinde doğrudan bir etki yaratıyor. Türkiye'deki çalışanların yarısından fazlası, işyerinde arkadaşları ve topluluk duygusu ile daha az maaşla dahi çalışmayı kabul edebileceğini ifade ediyor.
Esnek Çalışma ve Değer Paylaşımı Kritik
Çalışanlar, işyerlerinin değerleri ve çalışma koşullarına uyum sağlamak istiyor. Bu yıl, işyerinin değerleri ile uyumsuz olan bir şirkette çalışmak istemeyen çalışanların oranı geçen yıla göre yüzde 26 arttı. Katılımcıların yüzde 48'i, işverenlerinin çevresel ve sosyal değerlere duyarlı olmaması durumunda bir işe girmeyeceklerini belirtti. Türkiye'deki katılımcıların yüzde 63'ü, işyerlerinin değerleri konusunda daha hassas.
Yeteneklerin Eğitim Talepleri Artıyor
Eğitim, çalışanlar için en önemli gelişim alanlarından biri olmaya devam ediyor. Randstad raporuna göre, çalışanların yüzde 41'i kariyerlerini geleceğe hazırlayacak fırsatlar sağlanmadığı takdirde işten ayrılacaklarını ifade etti. Türkiye'deki çalışanlar, global ortalamadan daha yüksek bir oranla, yapay zeka ve teknolojik beceriler konusunda eğitim almak istediklerini belirtiyor. Bu taleplerin karşılanmaması durumunda, çalışanlar hızla iş değiştirmeyi düşünüyor.
Yeni Çalışma Standartları İleriye Taşınmalı
Randstad CEO'su Sander van 't Noordende, yeni raporla ilgili olarak, "Çalışanların beklentileri giderek daha çok kişiselleşiyor ve işyerleri bu yeni standartları kabul etmelidir. Başarılı işletmeler, çalışanlarının taleplerine göre şekillenerek daha güçlü bir iş gücü yaratacak. Çalışanları güçlendirmek, kurumların gelecekteki başarıları için kritik öneme sahip" dedi.