Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ'dan asgari ücret ve ekonomiye dair sert açıklamalar

Ümit Özdağ: '16 Milyon Emeklinin Arasına Erdoğan ve Bahçeli'yi Dahil Etmeliyiz'

Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ'dan asgari ücret ve ekonomiye dair sert açıklamalar

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, partisinin düzenlediği Asgari Ücret ve Geçim Standartları Çalıştayı sırasında gündeme damga vuran açıklamalarda bulundu. Türkiye’de gelir dağılımının hızla bozulduğunu belirten Özdağ, ekonomik sistemin “küçük bir zengin sınıfı” yarattığını, geniş kesimlerin ise milli gelirden giderek daha az pay aldığını ifade etti.

“Türkiye, Elysium Filmindeki Ayrışmanın Bir Benzerini Yaşıyor”

Özdağ, konuşmasında ekonomik uçurumu anlatmak için ünlü Elysium filmine atıfta bulundu. Dünyanın zenginlerinin uzaya kurdukları ayrıcalıklı yaşam alanını filmden örnek gösteren Özdağ, Türkiye’de de benzer bir ekonomik ayrışma bulunduğunu söyledi.

Lüks tüketimdeki artışa dikkat çeken Özdağ, sanat piyasasındaki astronomik harcamaları örnek göstererek bunun yalnızca “görgüsüzlük” değil, aynı zamanda “kaynak dağıtımındaki adaletsizliğin” göstergesi olduğunu belirtti. Orta sınıfın çöktüğünü vurgulayarak, “Süper zenginlerle fakirlerin yaşadığı bir ülkenin manzarasıyla karşı karşıyayız.” dedi.

“Asgari Ücret Artmalı, Ama İşverenin Şartları da Görülmeli”

Asgari ücret tartışmalarına da değinen Özdağ, hem çalışan hem işveren için mevcut sistemin sürdürülemez olduğunu söyledi. Bir işverenin, yüksek zamların kendisini iflasa sürükleyebileceğini söylediğini aktaran Özdağ, sorunun çift yönlü olduğunu belirtti:

“Peki asgari ücretlinin 22–30 bin lira arası bir maaşla geçinmesini bekliyor musunuz?”
“Hayır beklemiyorum.”

Özdağ, hem işverenin yüksek maliyetler nedeniyle zorlandığını hem de çalışanın geçinemez hale geldiğini ifade etti.

 

Sanayicinin Maliyetleri ve Rekabet Sorunu

Türk sanayicisinin yüksek faizli kredi, pahalı arsa maliyeti ve kur baskısı nedeniyle uluslararası rekabette dezavantajlı olduğunu söyleyen Özdağ, Almanya ile maliyet kıyaslamaları yaparak mevcut ekonomik modelin “rant merkezli” olduğunu belirtti.

“Türk sanayicisi yüzde elli faizle kredi alırken Alman sanayicisi yüzde üç faizle alıyor. Böyle bir üretici bastırılmış kurlarla rekabet edemez.”

Zafer Partisi’nin Ekonomi Modeli: Planlı Kalkınma ve Üretim Odaklı Siyaset

Özdağ, Zafer Partisi’nin hem emekçinin hem üreticinin yanında olduğunu, emekli ve asgari ücret için en az 45 bin lira hedefi açıkladıklarını hatırlattı. Bunun yapılabilmesi için de:

Devlet Planlama Teşkilatı’nın yeniden kurulması

Sanayiciye ucuz kredi sağlanması

Verimlilik artırıcı projelerin hayata geçirilmesi

Neoliberal ekonomik modelin terk edilmesi

gerektiğini vurguladı.

“13 Milyon Sığınmacı Gıda Enflasyonunu Artırıyor”

Göç politikasını da ekonomik çerçeveden ele alan Özdağ, Türkiye’deki gıda enflasyonunun yüksek olmasının nedenlerinden birinin 13 milyon sığınmacı olduğunu öne sürdü:

“Bu ülkede 13 milyon daha fazla insan yemeseydi, içmeseydi, barınmasaydı gıda enflasyonu bu kadar yüksek olur muydu? Tabii ki hayır.”

Sığınmacıların ucuz iş gücü olarak görülmesinin Türk işçisini işsiz bıraktığını ve emeklileri yoksullaştırdığını belirtti.

“Türkiye Çok Boyutlu Bir Kriz Yaşıyor”

Özdağ, sosyal yardım bağımlılığının arttığını, hukuki güvencelerin zayıfladığını ve ekonomik gelişmenin durduğunu ifade ederek krizin tüm sınıfları sardığını söyledi. Sermaye sahiplerinin bile mal varlıklarının güvende olmadığını düşündüğünü belirtti.

“Çözüm Erken Seçim: Erdoğan ve Bahçeli de Emekli Olmalı”

Konuşmasını çarpıcı bir ifadeyle sonlandıran Özdağ, Türkiye’nin ancak erken seçimle yeni bir tercihe yönelebileceğini söyledi.

“16 milyon emeklinin arasına Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli’yi bu seçimlerde dahil etmeliyiz.”