Ulubatlı Burak'tan tarihi rekor
İzmirli Sporcu Burak Yazgı, Turkish Get-Up'ta Guinness rekorunu yeniledi
İzmirli performans antrenörü Burak Yazgı, Osmanlı tarihinden ilham alan Turkish Get-Up hareketinde 116,8 kilogram kaldırarak Guinness Rekorlar Kitabı’na bir kez daha girdi. Yazgı, bu başarısıyla dünya rekorunu yeniden Türkiye’ye kazandırdı.
Rekor Bir Kez Daha Türkiye’ye Geldi
Adını, İstanbul’un fethi sırasında ağır yaralanmasına rağmen Osmanlı sancağını Bizans surlarına diken Ulubatlı Hasan’dan alan Turkish Get-Up hareketinde Burak Yazgı, tarihi bir başarıya imza attı. Daha önce İsveçli Hamdi El Hissy’ye ait olan 80,5 kilogramlık rekoru 90,97 kilogramla kırarak Guinness’e giren Yazgı, rekorun ABD’li Michael Aidala tarafından 115,6 kilograma çıkarılmasının ardından yeniden çalışmalara başladı.
Aylar süren yoğun antrenmanların ardından 116,8 kilogramı başarıyla kaldıran İzmirli sporcu, rekoru tekrar kırarak adını bir kez daha Guinness Rekorlar Kitabı’na yazdırdı.
Turkish Get-Up’ın Tarihsel Kökeni
Turkish Get-Up, kökeni 1453 yılına dayanan tarihi bir hareket olarak biliniyor. İstanbul’un fethi sırasında, yoğun ok atışına rağmen sancağı başının üzerinde tutarak Bizans surlarına diken Ulubatlı Hasan’ın mücadelesi, Batılı kaynaklarda “Turkish Get-Up” olarak adlandırıldı.
Bu hareket, ilerleyen dönemlerde Osmanlı ordusunda asker alımlarında bir güç ve dayanıklılık testi olarak uygulanırken, Türk güreşçileri için de önemli bir yeterlilik ölçütü haline geldi.
Tüm Vücudu Çalıştıran Zor Bir Hareket
Turkish Get-Up hareketi, sporcunun yerden aldığı ağırlığı tek elle başının üzerine dikerek ayağa kalkması ve kontrolü kaybetmeden tekrar yere bırakması esasına dayanıyor. Dört büyük kas grubunun yoğun şekilde aktif olduğu bu hareket; güç, denge, koordinasyon, mobilite ve stabilite gerektiriyor.
Uzmanlara göre Turkish Get-Up, en kompleks ve çok yönlü kuvvet hareketlerinden biri olarak kabul ediliyor.
“Bu Rekorun Bir Türk Sporcuda Olması Gerektiğine İnanıyordum”
Başarısını değerlendiren Burak Yazgı, sporu bir yaşam biçimi olarak benimsediğini belirterek şunları söyledi:
“Ruhen ve bedenen güçlü olmamız gerektiğine inanıyorum. Farklı branşlarda hem sporcu hem de antrenör olarak edindiğim tecrübe sayesinde, bir yıl içinde iki kez dünya rekoru kırabilecek seviyeye ulaştım. Bu rekorun bir Türk sporcuda olması gerektiğini düşünüyordum ve bunu başardım. Sağlığım el verdiği sürece bu unvanı taşımaya devam edeceğim.”