TİKA-DER Başkanı Seher Dinç, TV9'da kadınların iş dünyasındaki mücadelesini anlattı
'Neslihan Karayılan ile 2. Yüzyılda Siyaset' programına konuk olan Seher Dinç, derneğin kuruluş sürecinden kişisel yaşam mücadelesine kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
TV9 ekranlarında yayınlanan “Neslihan Karayılan ile 2. Yüzyılda Siyaset” programının 13. bölümüne, Torbalı İş Kadınları Derneği (TİKA-DER) Başkanı Seher Dinç konuk oldu. Programın girişinde izleyicilere seslenen Neslihan Karayılan, Dinç’i “çok değerli bir konuk” olarak tanıtıp yayını başlattı.
Sohbetin ilk bölümünde kendisini tanıtan Seher Dinç, Torbalı’da doğduğunu, uzun yıllar ticaretle uğraştığını ve altı yıl önce kurdukları TİKA-DER’in kadınların iş dünyasında sesini duyurmak için çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Dinç, derneğin amacını şu sözlerle anlattı:
“Kadınların iş insanıyla emek insanını buluşturmak, kadın dayanışmasını büyütmek ve iş dünyasında görünür olmalarını sağlamak için yola çıktık.”
Torbalı’da bir kadın derneğinin olmamasının kuruluş sürecini tetiklediğini ifade eden Dinç, “Atatürk’ün dediği gibi her güzel şeyin arkasında bir kadın vardır. Biz de kadına hizmet etmek için bu yapıyı kurduk.” dedi.
Kadınların karar mekanizmalarındaki varlığına dikkat çeken Dinç, temsil sorununun altını çizerek, “Nüfusun yarısını kadınlar oluşturuyorsa yönetim ve siyasette de temsil oranı buna yaklaşmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
Kendi yaşam hikayesini de paylaşan Dinç, gençlik yıllarında tütün tarlalarında çalıştığını, evlilik sonrası eğitimini tamamladığını anlatarak yaşadığı zorlukları şöyle dile getirdi:
“Şiddet gördüm, bir böbreğimi kaybettim. Eğitimimi sonradan bitirdim. Ehliyet aldığım gün oturup ağladım. İnsan karakteriyle doğmaz; yaşadıkları onu şekillendirir. Ben zorlukların içinden geldim ve bugün kadınlara el uzatmak istiyorum.”
Kadınların ekonomik özgürlüğünün önemine dikkat çeken TİKA-DER Başkanı, derneğin faaliyetlerine değinerek, “Kadın ürettiğinde hem kendisine hem çocuğuna nefes olur. Biz hukuki destek sağlıyor, iş ve işveren bağlantıları kuruyoruz. En büyük hayalim daha fazla kadına ulaşmak.” dedi.
Türkiye’nin toplumsal dönüşümü ve geleceğine ilişkin mesajlar da veren Dinç, “Başka bir Türkiye yok. Demokrasiye, kadın haklarına, toplumun barışına sahip çıkmalıyız. Hayal etmekten asla vazgeçmemek gerekir. Hayal biterse yaşam da biter.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Program, kadının toplumdaki yeri, sivil toplumun önemi ve umut vurgusuyla sona erdi.
