'Tembel' değil, farklı öğreniyor!
Disleksi ve öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar yanlış etiketleniyor: Uzmanlardan erken teşhis ve teknoloji temelli çözümler çağrısı
2025-2026 eğitim öğretim yılı uyum haftası başladı. Ancak milyonlarca çocuğun okula adım attığı bu dönemde, öğrenme güçlüğü yaşayan öğrenciler sıklıkla “tembel”, “isteksiz” ya da “dikkatsiz” olarak yanlış etiketleniyor. Uzmanlara göre bu tür tanımlamalar çocukların özgüvenini sarsıyor, akademik başarılarının ve potansiyellerinin önünü kesiyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Auto Train Brain CEO’su Dr. Günet Eroğlu, bu çocukların tembel değil, sadece farklı öğrendiğini belirterek erken teşhis ve nörobilim destekli kişiselleştirilmiş eğitim yöntemlerinin önemine dikkat çekti.
Milyonlarca Çocuk İçin Yeni Başlangıç Ama…
8 Eylül’de tüm sınıflarda ders zili çalacak. Ancak özellikle ilkokula yeni başlayacak çocuklar arasında disleksi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi nörogelişimsel bozukluklar yaşayan çocuklar için bu süreç, fark edilmeyen ve yanlış anlaşılan zorluklarla dolu olabilir.
Zeka düzeyleri genellikle normal ya da ortalamanın üzerinde olan bu çocukların yaşadığı sorunlar, beyinlerinin bilgiyi işleme biçiminden kaynaklanıyor.
Tembellik Değil, Farklılık
Disleksi gibi durumların genellikle sınıf içinde yüksek sesle okumaktan kaçınma, harfleri karıştırma, kelimeleri yazmada zorlanma, hatta kafiye benzerliklerini fark edememe gibi belirtilerle kendini gösterdiğini söyleyen Dr. Eroğlu, şunları söyledi:
“Bu çocuklar, aslında tembel ya da ilgisiz değiller. Beyinleri bilgiyi farklı bir şekilde işliyor. Onları yargılamak yerine, bireysel ihtiyaçlarına özel eğitim yöntemleriyle desteklemek zorundayız.”
Nörogeribildirim (Neurofeedback) ile Kişiselleştirilmiş Eğitim
Dr. Eroğlu, teknolojinin artık öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklara özel çözümler sunabildiğini vurguladı. Özellikle nörogeribildirim (neurofeedback) yöntemiyle çocukların beyin dalgalarının izlenebildiğini ve bu sayede odaklanma, dikkat, hafıza gibi becerilerin artırılabildiğini ifade etti:
“Bu yöntemlerle çocukların zorlandığı beyin bölgeleri tespit edilerek, eğlenceli egzersizlerle o alanları geliştirmek mümkün. Özellikle disleksi, DEHB ve dikkat sorunları yaşayan çocuklar için bu teknoloji umut vadediyor.”
Erken Tanı, Erken Müdahale
Eroğlu'na göre bu gibi nörogelişimsel bozukluklar zamanında fark edilip doğru şekilde müdahale edildiğinde çocuklar akademik olarak da sosyal olarak da büyük başarılar elde edebilir.
“Okumaktan kaçınan, yazıda sürekli hata yapan veya matematikte beklenmedik bir düşüş gösteren çocuklara hemen tembellik etiketi yapıştırmak yerine, bu davranışların ardındaki nörolojik nedenleri araştırmalıyız. Erken tanı sayesinde bu çocuklar için çok daha başarılı ve mutlu bir eğitim hayatı mümkün.”
Başarı Hikâyeleri İlham Veriyor
Eroğlu, öğrenme güçlüğü yaşayan kişilerin dünya çapında büyük başarılara imza atabileceğini de hatırlattı. Albert Einstein, Steven Spielberg, Walt Disney, Richard Branson gibi pek çok isim, çocukken disleksi ya da dikkat eksikliği yaşamıştı. Ancak doğru destekle potansiyellerini gerçekleştirdiler.