Rezan Epözdemir 'Rüşvete Aracılık' suçlamasıyla tutuklandı
Türkiye'nin yakından tanıdığı avukat Rezan Epözdemir, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü iki ayrı soruşturma kapsamında 'rüşvete aracılık etmek' suçlamasıyla tutuklandı. Epözdemir hakkında ayrıca 'FETÖ/PDY'ye yardım' ve 'siyasi-askeri casusluk' suçlamalarıyla da adli işlem başlatıldı.
Tanınmış avukat Rezan Epözdemir, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen iki ayrı soruşturma çerçevesinde “rüşvete aracılık etmek” suçlamasıyla çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı. Epözdemir hakkında aynı zamanda, “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım” ile “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etmek” suçlarından da adli süreç başlatıldığı bildirildi.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan bir diğer isim ise Bakırköy Adliyesi İcra Müdürü K.Y. oldu. K.Y., etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak serbest bırakılırken, soruşturma döneminde savcı C.Ç.'nin katibi olarak görev yaptığı öğrenildi.
Gözaltında 4 gün geçirdikten sonra ifadesi alınan Rezan Epözdemir, kendisine yöneltilen suçlamaları “kumpas” olarak niteledi. Savcılığa sunduğu altı sayfalık ifadesinde tanık anlatımlarının gerçek dışı olduğunu savunan Epözdemir, bu ifadelerin arkasında “gizli bir el” olduğunu öne sürdü.
Soruşturma dosyasında, Epözdemir’in bir savcıya ait aracı kullandığı ve UYAP sistemine yine o savcının kullanıcı bilgileriyle giriş yaptığı yönünde tespitler yer aldı. Ancak bu iddiaları kabul etmeyen Epözdemir, avukat olarak dosya inceleme hakkına sahip olduğunu belirtti.
Epözdemir’in ofisinde gerçekleştirilen aramada ise savcı C.Ç. adına düzenlenmiş ve toplam değeri 2 milyon 490 bin TL olan iki adet bono bulundu. Savcılık bu bonoları rüşvet delili olarak değerlendirirken, Epözdemir söz konusu belgelerin bir alacak ilişkisine dayandığını, yapılan aramanın ise hukuka aykırı olduğunu savundu. Bonoların “zehirli ağacın meyvesi” kapsamında delil sayılamayacağını dile getirdi.
Savcılık, Epözdemir’e yurt dışı çıkış yasağı konulmasını da talep etti ancak bu talep nöbetçi sulh ceza hakimliğince reddedildi.
Soruşturmanın merkezinde yer alan tanık A.D., 2021 yılında Epözdemir ve savcı C.Ç.’nin 150 bin dolar karşılığında tutuklu bazı kişilerin tahliyesini sağladığını iddia etti. Ancak Epözdemir, bu iddiayı hem zaman uyumsuzluğu hem de delil tutarsızlığı gerekçesiyle reddetti.
Epözdemir hakkındaki adli kontrol sevk yazısında, 2024 yılının sonunda ABD’li Michael Rubin ve İsrailli Dan Arbell ile aynı karede bulunduğu bir yemek organizasyonu da yer aldı. Yazıda, Rubin’in Amerikan istihbaratı, Arbell’in ise MOSSAD ile irtibatlı olduğu iddia edilerek, bu buluşmanın “hayatın olağan akışına aykırı” olduğu ileri sürüldü.
Gözaltı işlemi sırasında pasaportuna el konulan Epözdemir’in, Levent’teki ofisinde de arama yapıldı. Oğlu için aldığı Londra gidiş-dönüş biletlerini savcılığa sunan Epözdemir, ne kaçma ne de delil karartma şüphesinin bulunduğunu belirterek tutuklanmasına karşı çıktı.
İfadesinin sonunda, hakkında beyanda bulunan kişiler için Türk Ceza Kanunu’nun 267. maddesi uyarınca “iftira” suçundan işlem yapılmasını talep eden Epözdemir, ileride tazminat davası açma hakkını da saklı tuttuğunu bildirdi.
Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.
