Nöroloji Uzmanı Sultan Tarlacı'dan beyin sağlığı uyarısı
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, beden sağlığı kadar beyin sağlığının da önemine dikkat çekerek, 'Nasıl cildimize iyi bakıyorsak, beynimize de aynı özeni göstermeliyiz' dedi. Sağlıklı beslenmenin, pozitif düşünmenin ve şükretmenin beyin için hayati olduğunun altını çizdi.
Beden sağlığının önemli olduğunu, fakat beyin sağlığının bunların ötesine geçtiğini belirten uzmanlar, cildimize nasıl iyi bakıyorsak, beynimize de aynı şekilde özen göstermemiz gerektiğini vurguluyor.
Beyin sağlığının önemine dair açıklamalarda bulunan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, bütün bedenin tıbbi sağlığının önemli olduğunu fakat “yönetici merkez” olan beynin çok daha fazla dikkat gerektirdiğini söyledi. Tarlacı, “Cildimize nasıl iyi bakıyorsak, içimizdeki beynimize de iyi bakmalıyız” diyerek, topluma önemli bir mesaj verdi.
Beslenmek Demek Beyni Beslemek Demek!
Beyne bedensel olarak nasıl iyi bakılması gerektiğini anlatan Tarlacı, “Öncelikle beslenirken sadece bedenimizi değil beynimizi de beslediğimizi unutmamamız gerekiyor. Aldığımız gıdanın yaklaşık beşte birini beynimiz kullanıyor. Bu nedenle beyin dostu beslenmek şart. Özellikle Ege ve Akdeniz diyeti, kalp damar sağlığı kadar beyin sağlığı açısından da en ideal beslenme modeli. Bu diyette ağırlıklı olarak yeşil sebzeler, otlar, meyveler ve deniz ürünleri yer alıyor. Ayrıca alkol ve bağımlılık yapıcı maddelerin azaltılması, mümkünse tamamen bırakılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Hayata Pozitif ve Şükrederek Bakmak Gerekir
Beyin sağlığı açısından en az fiziksel etkenler kadar ruhsal iyilik halinin de büyük önem taşıdığını vurgulayan Tarlacı, “Ruhsal iyilik hali; aile ilişkileri, ekonomik güvence, uyku düzeni gibi birçok faktörden etkilenir. Ama en önemlisi hayata pozitif bakmak, şükredebilmek ve olumlu yönlere odaklanmaktır” dedi.
Tarlacı, “Nefes almak, yürümek, bağımsız hareket edebilmek, görebilmek gibi sıradan gibi görünen şeyler aslında beynimizin ve ruhumuzun sağlığı için temel kaynaklardır. Şükretmeyi bilmek, farkındalığı artırır. Bu bakış açısıyla hayatın derin sıkıntıları karşısında daha dirençli hale gelebiliriz. Bardağın boş tarafı yerine dolu kısmını görebilmeye kendimizi alıştırmalıyız” ifadelerini kullandı.
