Düşük Doz BT ile Akciğer Kanserinde erken tanı mümkün
'Erken tanı hayat kurtarır' uyarısı: LDCT ölümleri yüzde 20 azaltıyor
Akciğer kanseri, dünya genelinde kansere bağlı ölümlerin en yaygın nedenleri arasında ilk sırada yer alırken, hastalığın çoğu zaman belirti vermeden ilerlemesi teşhisi güçleştiriyor. Ancak düşük doz bilgisayarlı tomografi (LDCT) taramaları, akciğer kanserinde erken teşhisi mümkün hale getirerek sağkalımı artırıyor. Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Nuran Katgı, bilimsel çalışmaların LDCT ile akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde 20’ye varan oranlarda azaltılabileceğini ortaya koyduğunu belirterek, “Belirti beklemeden tarama yaptırın, erken tanı hayat kurtarır” dedi.
Akciğer kanserinde en büyük sorun: Sessiz ilerleme
Dünyada en sık görülen kanser türlerinden biri olarak bilinen akciğer kanserine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Medicana International İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nuran Katgı, hastalığın uzun süre belirti vermeden ilerlediğine dikkat çekti. Katgı, şu bilgileri aktardı:
“Akciğer kanseri, kansere bağlı ölümlerde dünya genelinde ilk sıradadır. Bunun temel nedeni, hastalığın çoğunlukla semptom vermeden ilerlemesidir. Şikâyetler ortaya çıktığında hastalık genellikle ileri evrededir. Sigara en önemli risk faktörüdür. Ayrıca hava kirliliği, asbest, radon, genetik yatkınlık ve mesleki maruziyetler de riski artırır. Geç tanı konulması tedavi şansını azaltır ve mortaliteyi yükseltir.”
Doç. Dr. Nuran Katgı, erken teşhisin önemine dikkat çekerek, erken evrede tanı alan hastalarda cerrahi tedaviyle tam kür sağlanabildiğini ifade etti.
Erken evre tümörler LDCT ile tespit edilebiliyor
LDCT’nin düşük radyasyon dozu ile akciğerleri yüksek çözünürlükte görüntüleyen özel bir tarama yöntemi olduğunu belirten Katgı, şu bilgileri paylaştı:
“Klasik toraks BT’de radyasyon dozu 6–7 mSv iken LDCT’de 1–2 mSv civarındadır. Yani 3–5 kat daha düşük radyasyonla ayrıntılı görüntü elde edilir. ABD’de yapılan NLST çalışması, LDCT taramasının akciğer kanserine bağlı ölümleri yüzde 20 azalttığını göstermiştir. Avrupa’da yapılan NELSON çalışması da benzer sonuçlar ortaya koymuştur.”
Bu verilerin, erken evre akciğer tümörlerinin LDCT ile yakalanabildiğini kanıtladığını ifade eden Katgı, LDCT’nin güvenle uygulanabilen, ağrısız, kısa sürede tamamlanan ve kontrast madde gerektirmeyen bir yöntem olduğunu vurguladı.
Kimler LDCT taraması yaptırmalı?
Uluslararası kılavuzlara göre 50–80 yaş aralığında, en az 20 paket-yıl sigara öyküsü bulunan ve halen sigara içen ya da son 15 yıl içinde bırakmış kişilerin yılda bir kez LDCT taramasından geçmesi öneriliyor. Katgı, şu uyarılarda bulundu:
“Rutin tarama sigara içmeyenler için önerilmez. Ancak pasif içicilik, aile öyküsü, radon veya asbest maruziyeti gibi ek risk faktörleri varsa hekim değerlendirmesi gerekir. LDCT’nin radyasyon dozu doğal çevresel radyasyona yakın seviyededir. Bu yöntem güvenlidir ve yanlış pozitif oranları Lung-RADS sistemiyle yüzde 10–13 düzeyine düşürülmüştür.”
“Belirti beklemeden tarama yaptırın”
Akciğer kanserinin en önemli nedenlerinden birinin sigara olduğunu hatırlatan Katgı, erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayarak açıklamasını şöyle tamamladı:
“Akciğer kanserine karşı sigarayı bırakmak en etkili adımdır ancak risk tamamen ortadan kalkmaz. Yüksek risk grubunda yer alan kişilerin yılda bir kez LDCT taraması yaptırması gereklidir. Akciğer kanseri çoğu zaman belirti vermeden ilerler. Şikâyetlerin başlaması çoğu zaman geç evre anlamına gelir. Belirti beklemeden yapılan taramalar, ölümleri anlamlı ölçüde azaltmaktadır. Erken tanı konan her hasta, kazanılmış bir hayattır. Düzenli tarama ve doğru klinik yönetim başarıyı artırır.”