Deniz Karakurt: 'Türkiye'de kadın olmak hâlâ mücadele gerektiriyor'

CHP Menemen Belediye Başkan Adayı Deniz Karakurt, TV9 ekranlarında kadın hakları, şiddet, siyaset ve hukuk başlıklarında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Deniz Karakurt: 'Türkiye'de kadın olmak hâlâ mücadele gerektiriyor'

TV9 ekranlarında yayınlanan Herşey sizin için  programına konuk olan  Avukat Deniz Karakurt, Türkiye’de kadınların yaşadığı sorunları çok yönlü biçimde ele aldı. Siyaset, hukuk, aile yapısı ve toplumsal zihniyet başlıklarının öne çıktığı programda Karakurt, kadınların hâlâ temel hakları için mücadele etmek zorunda kaldığını söyledi.

35 yıllık meslek hayatına ve siyasi deneyimine değinen Karakurt, “Bu çağda hâlâ ‘kadın olmak’ üzerinden tartışma yürütüyor olmamız başlı başına düşündürücü” ifadelerini kullandı. Kadınların kazanılmış haklarını korumak için bile sürekli bir mücadele içinde olduğunu belirtti.

Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine özel vurgu yapan Karakurt, olayların yalnızca görünen kısmının kamuoyuna yansıdığını söyledi. “Kadınlar çoğunlukla en yakınlarındaki kişilerden şiddet görüyor. Bu tablo sadece hukuki değil, aynı zamanda ciddi bir toplumsal ve vicdani sorundur” dedi.

2025 yılı itibarıyla yüzlerce kadının yaşamını yitirdiğini hatırlatan Karakurt, kayıt altına alınamayan çok sayıda mağdur bulunduğuna da dikkat çekti.

Hukuki düzenlemelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Karakurt, Türkiye’de mevzuatın tamamen yetersiz olmadığını ancak uygulamada büyük sorunlar yaşandığını dile getirdi. Kolluk kuvvetlerinin yaklaşımı, yargı süreçleri ve cezalardaki takdir indirimlerinin ciddi bir problem oluşturduğunu ifade etti.

Deniz Karakurt: 'Türkiye'de kadın olmak hâlâ mücadele gerektiriyor'

“Aile içi şiddette kravat, pişmanlık ya da ‘cinnet’ gibi gerekçeler hafifletici sebep olmamalı” diyen Karakurt, bu tür indirimlerin adalet duygusunu zedelediğini söyledi.

Kadınların siyasette yeterince temsil edilmediğine de değinen Karakurt, kadın kotalarının zorunlu ama geçici bir çözüm olduğunu belirtti. “Asıl hedef, kadınların kotaya ihtiyaç duymadan karar mekanizmalarında yer almasıdır” dedi. Kadın kollarının çok emek verdiğini ancak yönetim kademelerine yeterince dahil edilmediğini vurguladı.

Toplumsal dayanışma mesajı veren Karakurt, kadınların birbirini rakip olarak değil, yol arkadaşı olarak görmesi gerektiğini ifade ederek, “Kadın, kadının yurdu olmalı” sözleriyle dayanışmanın önemine dikkat çekti.

Şiddetin kökeninde aile yapısı ve eğitim eksikliğinin bulunduğunu söyleyen Karakurt, çocukluk döneminde kız ve erkek çocuklar arasında yapılan ayrımın ilerleyen yıllarda büyük sorunlara yol açtığını dile getirdi.

Boşanma ve nafaka süreçlerine de değinen Karakurt, tek tip uygulamalara karşı olduğunu belirtti. “Her kadının yaşam koşulları aynı değil. Bölgesel, ekonomik ve sosyolojik farklar gözetilerek hakkaniyetli çözümler üretilmeli” dedi.

Affa bakış açısını da net şekilde ortaya koyan Karakurt, “Kadına, çocuğa ve hayvana yönelik suçlarda affa kesinlikle karşıyım. Devlete karşı işlenen suçlar ayrı değerlendirilebilir ama bireyin hakkı pazarlık konusu olamaz” ifadelerini kullandı.