Can Holding'e Büyük Darbe: Medya Devlerine Kayyum, 10 İsim Gözaltında

Türkiye iş dünyasında sarsıcı bir gelişme yaşandı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, 'suç örgütü kurmak', 'dolandırıcılık', 'vergi kaçakçılığı' ve 'kara para aklama' suçlamalarıyla Can Holding merkezli geniş kapsamlı bir operasyon başlattı.

Can Holding'e Büyük Darbe: Medya Devlerine Kayyum, 10 İsim Gözaltında

Aralarında holding patronları Mehmet Şakir Can ve Kemal Can’ın da bulunduğu 10 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. En dikkat çekici hamle ise, bünyesinde Habertürk ve Show TV’nin de bulunduğu 121 şirkete kayyum atanması oldu.

Savcılık kaynakları, soruşturmanın MASAK raporları ve mali denetim birimlerinin hazırladığı inceleme dosyalarıyla başlatıldığını açıkladı. Raporlarda, şirket hesaplarına kaynağı açıklanamayan yüksek meblağlarda para girişi olduğu, bu paraların farklı şirketler arasında aktarılıp izlerinin silinmeye çalışıldığı, sahte belgelerle vergi yükümlülüğünün azaltıldığı tespit edildi.

Yetkililere göre, holding yönetimi sürekli yeni şirketler kurarak ve yönetim kademelerini değiştirerek denetimden kaçmaya çalıştı. Bu yöntemle sorumluluk örgüt üyeleri arasında dağıtıldı, yasal takibin etkisiz bırakılması hedeflendi.

İddialar arasında dikkat çeken bir diğer nokta ise, Varlık Barışı düzenlemesinin şirketlerce kötüye kullanıldığı. Yasa dışı yollarla elde edilen gelirlerin, bu düzenleme üzerinden sisteme sokularak “yasal kazanç” gibi gösterildiği öne sürülüyor.

Savcılık dosyasına göre; medya, enerji, finans ve eğitim gibi stratejik alanlarda yapılan yatırımların kaynağı da yine bu yasadışı gelirlerdi. Böylece hem ekonomik güç sağlanıyor hem de kamuoyu nezdinde itibarlı bir görüntü çiziliyordu.

Operasyon sabah erken saatlerde başladı. Jandarma ekipleri holdingin İstanbul’daki merkezine ve televizyon kanallarının bulunduğu binalara girdi. Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT’nin bulunduğu plazalarda saatler süren aramalar yapıldı.

Kamuoyunda geniş yankı uyandıran operasyon, son yıllarda medya ve iş dünyasına yönelik en kapsamlı adli süreçlerden biri olarak değerlendiriliyor. Gözaltına alınan şüpheliler sorgulanmak üzere emniyete götürülürken, kayyım atanan 121 şirketin geleceği belirsizliğini koruyor.