Ayvalık, Ege'nin ilk karbon nötr turizm destinasyonu olmaya hazırlanıyor
Karbon vergisi Türkiye'de yürürlüğe girerken, Ayvalık sürdürülebilir turizmde öncü olmayı hedefliyor.
Ayvalık Turizm Geliştirme Birliği (AYTUGEB) Genel Sekreteri Ümit Özgültekin, Ayvalık’ın Ege’nin ilk karbon nötr turizm destinasyonu olma yolunda önemli adımlar attığını açıkladı. Özgültekin, “Yeşil gelecek bir tercih değil, bir zorunluluktur. Ayvalık, bu dönüşümün öncüsü olmaya hazır. Çünkü karbon değil, doğa kazansın!” dedi.
2026 yılı, sadece ekonomik politikalar açısından değil, çevre ve sürdürülebilirlik alanında da yeni bir dönüm noktası olacak. Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat çerçevesinde uygulamaya koyduğu karbon vergisi, Türkiye’de de uyum süreci kapsamında yürürlüğe giriyor. Karbon vergisi, turizm sektörü dahil tüm üretim ve tüketim faaliyetlerini kapsayarak sektörün dönüşümünü tetikleyecek.
Özgültekin, karbon vergisinin kısa vadede ulaşım, enerji ve konaklama maliyetlerini artırabileceğini, ancak uzun vadede sürdürülebilir turizm yatırımlarına kapı aralayacağını belirtti. “Doğaya saygılı, yerel üretimi destekleyen ve enerji verimliliği yüksek işletmeler artık rekabette avantaj kazanacak,” dedi.
Ayvalık’ın bu süreçte öne çıkabileceğine dikkat çeken Özgültekin, “Zeytinyağı üretiminden gastronomi kültürüne kadar doğayla uyumlu ekonomik yapısı ve İstanbul, Bursa, İzmir gibi büyük şehirlere yakınlığıyla Ayvalık, karbon maliyetlerinin yükseldiği bir dünyada cazip bir destinasyon olacak,” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Ayvalık’ın enerji dönüşümüne uygun altyapısı, yüksek güneş enerjisi potansiyeli ve mevcut rüzgar enerjisi altyapısı sürdürülebilir turizmin temelini oluşturuyor. Özgültekin, yerel yönetim, özel sektör ve AYTUGEB’in iş birliğiyle Ayvalık’ın Ege’nin ilk karbon nötr turizm destinasyonu unvanını kazanabileceğini vurguladı.
Karbon Vergisi Nedir?
Karbon vergisi, sera gazı salımına özellikle karbondioksite (CO₂) neden olan faaliyetlere uygulanan çevre vergisidir. Amaç, kirletenin çevreye verdiği zararın bedelini ödemesini sağlamak ve temiz, düşük karbonlu üretim ile tüketim yöntemlerini teşvik etmektir. Her ton karbondioksit salımı için belirlenen para bedeli fosil yakıt kullanan sanayi, enerji ve ulaşım sektörlerinde maliyet oluşturur. Sonuç olarak karbon salımı pahalı hale gelir, temiz enerji ve verimlilik yatırımları artar, emisyonlar azalır ve çevre korunur.
