Ankara'dan sonra Bolu'da da görüldü: Deli dana alarmı!

Yıllar sonra Türkiye'de yeniden görülen 'Deli Dana Hastalığı' (BSE) endişe yaratıyor. Ankara'da tespit edilen ilk vakanın ardından Bolu'da da bir hastada pozitif sonuç alınması, tıp dünyasında alarma neden oldu.

Ankara'dan sonra Bolu'da da görüldü: Deli dana alarmı!

Türkiye, yıllar sonra yeniden ‘Deli Dana Hastalığı’ (BSE) vakalarıyla karşı karşıya kaldı. Önce Ankara Bilkent Şehir Hastanesi yoğun bakımında tedavi gören bir hastada tespit edilen hastalık, bu kez Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ortaya çıktı. Nörolojik şikâyetlerle hastaneye başvuran kadın hastadan alınan beyin omurilik sıvısı örneği, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Nörodejeneratif Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı’nda yapılan test sonucunda pozitif çıktı.

 

Tehlike Büyüyor

Bir hafta arayla iki ilde görülen vakalar, tıp dünyasında ciddi endişe yarattı. Uzmanlar, deli dana hastalığının hayvanlardan insanlara bulaştığını belirterek, özellikle et ve sakatat tüketiminde dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor.

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, hastalığın bulaşma yollarına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bu hastalık, enfekte hayvanların eti ya da sakatatlarının tüketilmesiyle veya bu hayvanların vücut sıvılarıyla temas edilmesiyle bulaşabiliyor. Ankara ve Bolu’daki iki vaka, başka hastaların da ortaya çıkabileceği ihtimalini güçlendiriyor.”

 

Yıllar Sonra Ortaya Çıkabiliyor

Prof. Dr. Ertuğrul, deli dana hastalığının sebebinin ‘Prion’ adı verilen anormal protein yapıları olduğunu belirterek, hastalığın uzun yıllar belirti vermeden ilerleyebileceğini söyledi:
“Bulaşma sonrası belirtiler hemen ortaya çıkmaz. Hastalık 15-20 yıl, hatta 30 yıl sonra kendini gösterebilir. Prionlar, beyinde birikerek dokunun süngerimsi hale gelmesine neden olur. Bu nedenle hastalık, sığırlarda ‘Süngerimsi Beyin Hastalığı (BSE)’, insanlarda ise ‘Varyant Creutzfeldt-Jakob Hastalığı (vCJD)’ olarak tanımlanır. Her iki hastalık da ölümcüldür.”

Uzmanlara göre, hastalık çoğu zaman diğer nörolojik rahatsızlıklarla karıştırılıyor. Kesin teşhis, halk arasında “belden su alınması” olarak bilinen beyin omurilik sıvısı testi ile konulabiliyor.

 

İlk Belirtiler Psikolojik Şikayetlerle Başlıyor

Hastalığın erken dönem belirtilerine dikkat çeken Prof. Dr. Ertuğrul, şu ifadeleri kullandı:
“İlk bulgular genellikle psikolojik belirtiler şeklinde ortaya çıkar. Kafa karışıklığı, oryantasyon bozukluğu, odaklanma güçlüğü, halüsinasyonlar, ani öfke, uyku bozuklukları gibi davranışsal değişiklikler görülebilir. Hastalık ilerledikçe denge kaybı, yürüme güçlüğü, nefes darlığı ve kalp fonksiyonlarında bozulma meydana gelir. Son aşamada hasta komaya girer ve ne yazık ki bu hastalığın herhangi bir ilacı veya kesin tedavisi bulunmamaktadır.”

 

Uzmanlardan Uyarı

Uzmanlar, deli dana vakalarının artmaması için özellikle et ve hayvansal ürünlerin güvenilir kaynaklardan alınması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, benzer nörolojik belirtiler yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden uzman hekimlere başvurmaları öneriliyor.