2030'da kadınların hayatında büyük değişim: Bekar ve çocuksuz kadınların sayısı artacak

Morgan Stanley'nin raporuna göre, 2030 yılında 25-44 yaş arasındaki kadınların neredeyse yarısının bekar ve çocuksuz olması bekleniyor. SHEconomy olarak adlandırılan bu yeni dönem, kadınların ekonomik ve sosyal hayattaki rollerini kökten değiştirecek.

2030'da kadınların hayatında büyük değişim: Bekar ve çocuksuz kadınların sayısı artacak

Kadınlar, hayatlarını artık geleneksel kalıpların dışına çıkarak şekillendiriyor. Kişisel gelişim, finansal özgürlük ve kariyer hedefleri, evlilik ve annelikten öncelikli hale geliyor.
Morgan Stanley’nin 2020 tarihli raporu, 2030 yılına kadar 25-44 yaş grubundaki kadınların yaklaşık yarısının bekar ve çocuksuz olacağını öngörüyor. “SHEconomy” olarak tanımlanan bu yeni ekonomik ve toplumsal dönem, kadınların sosyal ve ekonomik alandaki rollerinde derin bir dönüşüm yaratacak.
Kadınlar Değişiyor, Toplum Dönüşüyor
Uzmanlar, bu değişimin yalnızca bireysel tercihlerden ibaret olmadığını; küresel sosyoekonomik dönüşümün bir yansıması olduğunu belirtiyor:
•    Kadınlar kişisel gelişimlerine ve finansal bağımsızlığa öncelik veriyor.
•    Geleneksel rollerin yerine kariyer hedeflerine odaklanıyorlar.
•    Boşanma oranları artarken, yeniden evlenen kadınların sayısı azalıyor.
Kadınların toplumdaki rolleri yeniden şekilleniyor; ev içi rollerin ötesinde karar mekanizmalarında ve ekonomik aktör olarak daha görünür hale geliyorlar.
SHEconomy Nedir?
SHEconomy, kadınların ekonomik sistemdeki etkisini tanımlayan bir kavram olarak öne çıkıyor. Morgan Stanley’ye göre:
•    Kadınlar, küresel tüketim harcamalarının yaklaşık yüzde 70’ini yönetiyor.
•    Kadın girişimcilerin sayısı hızla artıyor.
•    Moda, sağlık, teknoloji ve emlak gibi sektörlerde kadın odaklı stratejiler ön plana çıkıyor.
Bu dönüşüm yalnızca piyasa dinamiklerini değil; aile yapısını, eğitim politikalarını, kent yaşamını ve bireysel ilişkileri de etkiliyor.
Tartışmalar Devam Ediyor
SHEconomy, toplumsal cinsiyet rollerine dair yeni bir tartışma alanı oluşturuyor. Kimileri bu gelişmeyi kadınların özgürleşmesi olarak görürken, bazıları bireyselleşmenin sosyal yalnızlaşmayı artırdığı görüşünde.
Psikologlar ise bu değişimin kadınların yaşam kalitesini artırdığını ancak sosyal bağlarda zayıflama gibi yeni sorunları da beraberinde getirebileceğini belirtiyor.